Ana içeriğe atla

ÇOCUĞUM HİÇ BİR DEDİĞİMİ YAPMIYOR!!!

   Ağaç yaşken eğilir sözünü duymayanınız yoktur. Davranışların erken yaşlarda düzenlenebileceğini vurgulayan ve doğruluk payı yüksek bir sözdür.
   İlkokulun sonuna kadar olan dönem çocuklarımızın davranışlarını nispeten daha kontrol edilebilir ve kolay düzenlenebilir olduğu bir dönemdir.
   Bu dönemde çocuğumuza belli alışkanlıları ve davranışları kazandırmazsak sonrasında gelen ergenlik döneminde daha zor zamanlar geçirebiliriz.
   Bir çok anne-baba çocuğunun davranışlarını kontrol edememekten yakınmakta. Çünkü davranış değiştirme süreci zor ve uzun bir süreç. Yine her zaman söylediğim gibi her çocukta da farklı bir gelişim gözlenir.
   Süreç her çocukta farklı ilerlemekle birlikte yönteme dair her çocukta aynı olan kurallar da var. Bunlar  sabır,disiplin ve tutarlı olmak olarak sayılabilir.

Sabır: Ailelerin davranış yönlendirme konusundaki en büyük hatası alışkanlık haline gelecek kadar uzun süredir devam eden bir davranışı kısa bir sürede ortadan kaldırmayı beklemeleridir. Çoğu deneme bu nedenle bir hafta on gün gibi kısa sürede pes edilerek sona erer. Bir davranışı kısacık bir zamanda düzeltmeye çalışmak sizi öfkelendirir,çocuğunuzu da korkutur. Korku sanıldığının aksine davranışın uzun süreli olarak düzelmesini sağlamaz.Aksine çocuk korkudan iki zararlı davranış daha edinebilir. İlki yalan söylemeye başlar ki bir çok düzeltmeye çalıştığınız davranıştan daha kötü bir davranıştır. İkincisi ise istenmeyen davranışı sadece siz varken yapmaz. Böylece ikili oynamayı da öğrenmiş olur. Bu nedenle sabırlı ama kararlı olmanız en faydalı yoldur.

Kural 1: Küçük adımlarla ilerleyin.
Davranışın bir bütün olarak sizin istediğiniz hale gelmesi uzun sürebilir. Bu hem sizi hem çocuğunuzu yıpratır. Bu nedenle tam olarak olmasa da çocuğunuzun davranışını düzenleme adına her türlü çabasını takdir edin. Yapmak isteyip zorlandığı bölümlerde destek olun.Yapabileceğine inanmasını sağlayın.

Disiplin: Ülkemizde rahatsız edici ya da acı verici cezalarla özdeşleşmiş olsa da bir ceza değildir. Aslında disiplin çocuğunuz için faydalıdır. Çünkü disiplin uygulamaları çocuğun hangi davranışı sonucunda olumlu ya da olumsuz neyle karşılaşacağını önceden kestirebilmesini sağlar. Davranışlarının sonuçlarını sizin verdiğiniz bir ceza olarak değil kendi hatalı tercihinin bir sonucu olarak görmeye başlar. Ve çocuklar netliği severler. Aynı davranışlara farklı zamanlarda farklı tepkiler verirsek bu davranışların düzelmesini beklemeyin.

Kural 2: Çocuğunuza davranışlarıyla ilgili ödül ya da yaptırımları baştan açıklayın ve bunlar da anlaşın.
Aileler çoğunlukla çocuklarına gelişigüzel ceza ya da yaptırımlar uygularlar. Bu da çocuğun kötü de olsa sonucunu bilmediği bir şeydir ve çocuk kendini yaptığı yanlıştan çok bilgilendirilmeden yaptırımla karşılaştığı için haksızlığa uğradığını düşünür.Bunu yaptıktan sonra çocuğunuz ne yaparsa kendine zararı olacağını ya da ne yaparsa kendine faydası olacağını bilir ve buna göre kendini düzenleme gereğini zamanla hisseder. Böylece öz düzenleme becerisi de kazandırmış olursunuz.

Tutarlılık: Çocuklar dudaklarınızı değil ayak izlerinizi takip ederler. Bu nedenle onlardan düzeltmesini ya da çoğaltmasını istediğiniz davranışları kendiniz uyguluyor musunuz buna çok dikkat edin. Okumayı sevmeyen çocukların çoğunlukla okumayan aileleri, kavgacı ve küfürbaz çocukların çoğunlukla kavgacı aileleri vardır. Siz her ne kadar yanlışı onlara söyleseniz de onlar konuştuklarınızı değil, yaptıklarınızı örnek alır.

Kural 3: Önce kendiniz örnek olun çocuklarınız sizi takip etmeye başlayacaktır.

Altın Kural 1: İyi davranış avcılığı yapın. Çocuklarınızın yanlışlarını düzeltmenin en iyi yollarından biri olumlu davranışlarını ön plana çıkarmaktır. Siz bahsettikçe kendini iyi hissedecek ve bunları yapmaya devam edecektir.

Altın Kural 2: Doğrularını herkes varken söylemeniz çocuğunuzun gururunu okşar fakat yanlışlarını çocuğunuzla baş başayken paylaşın.

Yazımı tamamlarken unutulmaması gereken en önemli şeyi hatırlatayım. Eğer çocuğunuz belirlediğiniz davranışa akli ve vicdani olarak inanmazsa yalnız sizin kontrolünüzdeyken bu davranışı yapar. Sizden uzaktayken bambaşka davranır.

Bu nedenle çocuğumuzun tüm davranışlarını kontrol etmek ve sürekli  bir şeyler yapmasını sağlamak için destekte bulunmak hem mümkün değildir hem de sağlıklı değildir. Temel kuralımız çocuğumuzla iletişimimizin düzgün tutulup, fiziksel ve psikolojik ani müdahale gerektiren davranışlar dışındakileri görmezden gelme yöntemiyle söndürme yoluna gitmektir.

Zaten çocuğunuzla doğru bir iletişim içinde olup yaptıklarınızla ona güven verirseniz sizin dediklerinizin doğruluğuna inanıp uygulamaya koyulacaktır. Doğru iletişim ve iyi rol model olmak çocuk- ebeveyn ilişkisinin kilit taşıdır. Bundan sonrası çocuğunuzun içindeki cevhere kalmıştır.

Mehmet EROĞLU
Sınıf Öğretmeni  

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KAYIP NESNE BULMA ETKİNLİKLERİ

Kayıp nesne bulmacaları çocukların büyük bir zevkle yaptıkları çalışmalar arasında bulunmaktadır. Keyifle çalışma imkanı sunmasının yanında kayıp resim bulmacaları aynı zamanda çocukların farklı algı alanlarının gelişmesine de katkı sunmaktadır. Bu çalışmaları yaparken öğrencilerin merak duygularının arttığı, detayları fark etme becerilerinin,olaylara farklı açılardan bakabilme,şekil zemin farklılıklarını algılayabilme yetilerinin geliştiği,dikkat süresi ve yoğunluğunun arttığı sınıf içi uygulamalarda bizzat tecrübe ettiğim gözlemlerdir. En az bu becerileri geliştirmesi kadar önemli olan duyuşsal özelliklerden sabır ve azim gibi olumlu kazanımları da desteklemektedir. Çocuklar çalışmalara ilk başlandığında her ne kadar hemen hepsini bulmak isteseler de zamanla beklemeyi ve pes etmeden denemeyi alışkanlık haline  getiriyorlar. Bu nedenle çok çok zorlanmadıkları takdirde ebeveynlerin yardım etmesine gerek yoktur. İstisnai durumlarda anne babalar yardımcı olabilirler. Yenilerini

BİLSEM NE ÖĞRETMENİM?

Değerli okurlar; bu yazımızda konumuz son dönemlerde daha sık adını duymaya başladığımız ve sınav hazırlık süreci oldukça abartılmaya başlanan bilsem. Peki, nedir acaba bu bilsem? Giriş sınavı için hazırlık yapmaya gerek var mıdır? Çocuğumuzun bu konudaki ilgi ve ihtiyaçları nelerdir? Öncelikle bu ve benzeri soruları açıklayarak işe başlayalım. Kısa adı bilsem olup, açılımı bilim sanat merkezi olan bu kurumlar, özel yetenekli öğrencilere yeteneklerini geliştirmek üzere etkinlik ve proje tabanlı destek eğitim hizmeti sunan kurumlardır.  Bilim sanat merkezleri, özel yetenekli öğrencilere kendi potansiyellerini anlamaları, kendilerine ve topluma katkıda bulunabilmeleri için okullarda verilen eğitimi zenginleştiren ve farklılaştıran programları bünyesine alan kurumlardır.  Bu durumda özel yetenekli birey nedir sorusuna da açıklık getirmek isterim.  ÖZEL YETENEKLİ BİREY Yaşıtlarına göre daha hızlı öğrenen; yaratıcılık, sanat, liderliğe ilişkin kapasitede önde olan, öze

BİZİM ÇOCUK OKUMUYOR :(

  Daha dün birinci sınıftık. Okumayı sökecek mi? Akıcı okuyacak mı? Öyle miydi, böyle miydi?  Derken 2. sınıf okuma öğrenildi ama nasıl hızlanacak? Okuduklarını nasıl daha iyi anlayacak?  Hooop geldi çattı üçüncü sınıf. Ama bir sorun var. Bizim çocuk okumuyor. Öğretmen sorup takip etmeden, anne baba başında beklemeden okumuyor. Yok yok olmayacak bu çocuk sözlerini duyar gibiyim. İlkokulun en önemli tarafı çocuğunuzun ne kadar bilgi ile doldurulduğu değil, ona hayatı boyunca rehberlik edecek doğru alışkanlıkları edindirmek için kritik bir dönem olmasıdır. Bu alışkanlıkların en önemlisi de okuma alışkanlığıdır. Fakat okullar ve biz öğretmenler bazen bilerek bazen de sistemin bir devamı olarak bu alışkanlığı yanlış uygulamalar yüzünden hiç yerleştirmeden kaybettirebiliyoruz.  Peki neyi yanlış yapıyoruz da bu ülkenin büyük bölümü yılda bir kitap bile okumuyor. Yıllarca okullarda eğitimini almasına rağmen kitap sözcüğünü duyduğunda yüzünü ekşitiyor. Ama aynı kitabın dizisi çıkınca ağzı açık