Ana içeriğe atla

BİLSEM NE ÖĞRETMENİM?


  • Değerli okurlar; bu yazımızda konumuz son dönemlerde daha sık adını duymaya başladığımız ve sınav hazırlık süreci oldukça abartılmaya başlanan bilsem. Peki, nedir acaba bu bilsem? Giriş sınavı için hazırlık yapmaya gerek var mıdır? Çocuğumuzun bu konudaki ilgi ve ihtiyaçları nelerdir? Öncelikle bu ve benzeri soruları açıklayarak işe başlayalım.

bilsem ile ilgili görsel sonucu

Kısa adı bilsem olup, açılımı bilim sanat merkezi olan bu kurumlar, özel yetenekli öğrencilere yeteneklerini geliştirmek üzere etkinlik ve proje tabanlı destek eğitim hizmeti sunan kurumlardır. Bilim sanat merkezleri, özel yetenekli öğrencilere kendi potansiyellerini anlamaları, kendilerine ve topluma katkıda bulunabilmeleri için okullarda verilen eğitimi zenginleştiren ve farklılaştıran programları bünyesine alan kurumlardır. Bu durumda özel yetenekli birey nedir sorusuna da açıklık getirmek isterim.
 ÖZEL YETENEKLİ BİREY

Yaşıtlarına göre daha hızlı öğrenen; yaratıcılık, sanat, liderliğe ilişkin kapasitede önde olan, özel akademik yeteneğe sahip, soyut fikirleri anlayabilen, ilgi alanlarında bağımsız hareket etmeyi seven ve yüksek düzeyde performans gösteren bireydir.

Bilim ve sanat merkezlerine öğrenciler, 3 yetenek alanından herhangi birinden gösterdiği üstün özelliklere bakılarak yönlendirilir. Bu yetenek alanlarına baktığımızda;

·         Genel Zihinsel Yetenek
·         Görsel Sanatlar
·         Müzik

Bilim sanat merkezlerine öğrenci seçimine gelince 3 aşamalı bir süreçtir.

1.    Aşama :İlkokul 1.2.ve 3. Sınıfa devam edip genel zihinsel-görsel sanatlar ve müzik yetenek alanlarında akranlarından ileri düzeyde farklılık gösterdiği düşünülen öğrencilerin sınıf öğretmenleri tarafından belirlenmesi ve gözlem formlarının doldurulması
2.    Aşama: Sınıf öğretmenleri tarafından belirlenen öğrencilerin, tablet bilgisayarla grup tarama uygulamasına alınması
3.    Aşama:Grup tarama uygulamasında başarılı olan öğrencilerin, yetenek alanlarına göre bireysel değerlendirmeye alınması

BİLİM SANAT MERKEZİ HAKKINDA MEREK EDİLENLER

  • ´  Okul, takviye kursu, etüt merkezi, dershane, özel okul değildir.
  • ´  Bilsem’e öğrenciler okul dışı zamanlarında gelirler. Hafta sonları veya hafta içi okuldan sonraki zamanlarda
  • ´  Ücretsiz eğitim kurumudur.
  • ´  Bilsem’i kazanan öğrenci ortaöğretimi tamamlayana kadar bu eğitimden faydalanabilir.
  • ´  Dersler atölye çalışması şeklinde, yaparak yaşayarak öğrenme temellidir.
  • ´  Sınav ve not yoktur.
  • ´  Proje merkezli eğitim uygulanır
  • ´  Ortaöğretim sonunda herhangi bir diploma yoktur ancak eğitimin tamamlanması neticesinde yönerge gereği öğrencinin aldığı eğitimleri gösteren program tamamlama sertifikası verilir.
  • ´  Devam zorunluluğu vardır.


       BİLSEM´ in çocuğumuzun eğitsel gelişimine ne gibi bir katkısı olur?

BİLSEM de verilen eğitimin sınavlara ek puan vb bir katkısı bulunmamaktadır. Ancak verilen eğitimin içeriği öğrencilere bilimsel düşünme, problem çözme, araştırma teknikleri vb davranışları kazandıracağı için dolaylı bir katkı sağlayacaktır.


Gelelim önemli sorulardan birine öğrenci tanılaması döneminde hazırlık yapmaya gerek var mıdır sorusuna.
Özel yetenekli öğrencilerin tanılama süreci var olan yeteneklerin açığa çıkarılması esasına dayalı olduğu için Bakanlıkça merkezi sistemle yapılan grup tarama sınavı ve özellikle ardından uygulanan zeka testine öğrencinin hazırlık yapması anlamsızdır. Sahip olduğu yeteneğin ortaya çıkarılması bu tanılama sürecinde uzmanlarca sağlanmaktadır.

Yani ilkokul çocuğunu yalnızca bilsem sınavına hazırlık amacıyla baskıcı bir kamp sürecine sokup sınava hazırlamak çocuğumuza öğrenmeyi sevdirmek yerine tam tersi bir amaca hizmet edebilir. Bu da bu kurumların mantığına oldukça ters bir durum.
Burada önemli olan aslında bir çok açıdan çocuğumuzun öğrenme ve düşünme becerilerine ciddi katkıda bulunacak mantıksal düşünme becerileri,görsel hafıza çalışmaları,sözel hafıza çalışmaları,eşleştirme,sembolleştirme gibi eğitsel çalışmaların gündelik hayatımızda bazı kutu oyunları ya da bu amaçla hazırlanmış kitaplarla sınav odağından kurtarılıp eğlenceli bir hale getirilmesidir. Böylece çocuklarımız bilsemli olsun olmasın algı ve dikkatlerinde zamanla olumlu değişiklikler gözleyebileceğinizi belirtmek isterim.
Örneğin Q-bitz,reversi,pratik bardaklar gibi oyunlar öğrencilerin görsel algılarına oldukça katkı sağlıyor. Ayrıca kızımla da bir kaç yıldır keyifle yaptığımız farklı yaş grupları için seçenekleri bulunan kontrol yayıncılığın ze2 , adeda yayıncılığın dikkati güçlendirme seti gibi kitap ve etkinlikler de bu çalışmaları keyifli hale getirmekte oldukça faydalı.
Bu yazının büyük bir kısmının hazırlanmasında önemli katkısı olan Rehber Öğretmen eşim Ummahan EROĞLU'na teşekkür ediyorum. Rehberlikle ilgili konularda blogda yer alacak yazılarda onun imzası olacak.

Mehmet EROĞLU
Sınıf Öğretmeni  


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KAYIP NESNE BULMA ETKİNLİKLERİ

Kayıp nesne bulmacaları çocukların büyük bir zevkle yaptıkları çalışmalar arasında bulunmaktadır. Keyifle çalışma imkanı sunmasının yanında kayıp resim bulmacaları aynı zamanda çocukların farklı algı alanlarının gelişmesine de katkı sunmaktadır. Bu çalışmaları yaparken öğrencilerin merak duygularının arttığı, detayları fark etme becerilerinin,olaylara farklı açılardan bakabilme,şekil zemin farklılıklarını algılayabilme yetilerinin geliştiği,dikkat süresi ve yoğunluğunun arttığı sınıf içi uygulamalarda bizzat tecrübe ettiğim gözlemlerdir. En az bu becerileri geliştirmesi kadar önemli olan duyuşsal özelliklerden sabır ve azim gibi olumlu kazanımları da desteklemektedir. Çocuklar çalışmalara ilk başlandığında her ne kadar hemen hepsini bulmak isteseler de zamanla beklemeyi ve pes etmeden denemeyi alışkanlık haline  getiriyorlar. Bu nedenle çok çok zorlanmadıkları takdirde ebeveynlerin yardım etmesine gerek yoktur. İstisnai durumlarda anne babalar yardımcı olabilirler. Yenilerini

BİZİM ÇOCUK OKUMUYOR :(

  Daha dün birinci sınıftık. Okumayı sökecek mi? Akıcı okuyacak mı? Öyle miydi, böyle miydi?  Derken 2. sınıf okuma öğrenildi ama nasıl hızlanacak? Okuduklarını nasıl daha iyi anlayacak?  Hooop geldi çattı üçüncü sınıf. Ama bir sorun var. Bizim çocuk okumuyor. Öğretmen sorup takip etmeden, anne baba başında beklemeden okumuyor. Yok yok olmayacak bu çocuk sözlerini duyar gibiyim. İlkokulun en önemli tarafı çocuğunuzun ne kadar bilgi ile doldurulduğu değil, ona hayatı boyunca rehberlik edecek doğru alışkanlıkları edindirmek için kritik bir dönem olmasıdır. Bu alışkanlıkların en önemlisi de okuma alışkanlığıdır. Fakat okullar ve biz öğretmenler bazen bilerek bazen de sistemin bir devamı olarak bu alışkanlığı yanlış uygulamalar yüzünden hiç yerleştirmeden kaybettirebiliyoruz.  Peki neyi yanlış yapıyoruz da bu ülkenin büyük bölümü yılda bir kitap bile okumuyor. Yıllarca okullarda eğitimini almasına rağmen kitap sözcüğünü duyduğunda yüzünü ekşitiyor. Ama aynı kitabın dizisi çıkınca ağzı açık