Ana içeriğe atla

BAJRANGİ BHAİJAAN

BAJRANGİ BHAİJAAN

Öneriler bölümünde hiç düşünmeden ilk sıraya bir Hint filmi olan Bajrangi Bhaijaan'ı koyuyorum. Bir adamla, annesini kaybeden ve bir de konuşamayan ve yüzünden masumiyetin her hali okunan küçük bir kızın saf sevgi dolu olan öykülerini izliyoruz filmde.
Öyle bir hikaye ki içinde dünyada yaşanan çarpıklıklara dair yok yok. Çocuklar açısından bakarsak olaya değerler eğitiminin hiç bir okulda anlatılamayacağı kadar iyi hissettirildiğini görüyorsunuz filmde. Farklılıklara saygı,paylaşmak,yardımseverlik,dürüstlük,zorluklardan yılmama ve en çok da saf sevgi. Karşılıksız, şartsız tertemiz bir sevgi. Bir de baştan sona sevgi seli içerisinde ilerleyen bu filmin son sahnesini izlediğinizde sevginin nelere kadir olabileceğini bir kez daha göreceksiniz.
Ayrıca içerisindeki kısa bir kaç dövüş sahnesini saymazsak çocukları da olumsuz etkileyecek hiç bir sahnesi yok. Ben kendi kızımla da birlikte izledim bu nedenle. Çünkü çocukların da çok şey öğrenebileceklerini düşündüğüm bir film.Az önce de bahsettiğim gibi çocuklar için etkileyici bir ders gibi her sahnesi.
Ben izledikten sonra çocuklara bakışım değişti diyebilirim. Onların masumiyetini ve biz yetişkinlerin dünyayı ne kadar zor bir yer haline getirdiğimizi iliklerime kadar hissettim. Eminim sizi de etkileyecektir.
İzlemeyi düşünürseniz hem Türkçe hem de alt yazılı şekilde bulunuyor sanırım. Ama kendi dilinde alt yazılı izlemeniz tavsiyemdir. Tabi çocuklarla izlerseniz Türkçe izlemeniz daha faydalı olacaktır.
Bu harika filmden kesitler sunan bir videoyla yazımızı tamamlayalım.
https://www.youtube.com/watch?v=6DCOjq0omBc

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KAYIP NESNE BULMA ETKİNLİKLERİ

Kayıp nesne bulmacaları çocukların büyük bir zevkle yaptıkları çalışmalar arasında bulunmaktadır. Keyifle çalışma imkanı sunmasının yanında kayıp resim bulmacaları aynı zamanda çocukların farklı algı alanlarının gelişmesine de katkı sunmaktadır. Bu çalışmaları yaparken öğrencilerin merak duygularının arttığı, detayları fark etme becerilerinin,olaylara farklı açılardan bakabilme,şekil zemin farklılıklarını algılayabilme yetilerinin geliştiği,dikkat süresi ve yoğunluğunun arttığı sınıf içi uygulamalarda bizzat tecrübe ettiğim gözlemlerdir. En az bu becerileri geliştirmesi kadar önemli olan duyuşsal özelliklerden sabır ve azim gibi olumlu kazanımları da desteklemektedir. Çocuklar çalışmalara ilk başlandığında her ne kadar hemen hepsini bulmak isteseler de zamanla beklemeyi ve pes etmeden denemeyi alışkanlık haline  getiriyorlar. Bu nedenle çok çok zorlanmadıkları takdirde ebeveynlerin yardım etmesine gerek yoktur. İstisnai durumlarda anne babalar yardımcı olabilirler. Yenilerini

BİLSEM NE ÖĞRETMENİM?

Değerli okurlar; bu yazımızda konumuz son dönemlerde daha sık adını duymaya başladığımız ve sınav hazırlık süreci oldukça abartılmaya başlanan bilsem. Peki, nedir acaba bu bilsem? Giriş sınavı için hazırlık yapmaya gerek var mıdır? Çocuğumuzun bu konudaki ilgi ve ihtiyaçları nelerdir? Öncelikle bu ve benzeri soruları açıklayarak işe başlayalım. Kısa adı bilsem olup, açılımı bilim sanat merkezi olan bu kurumlar, özel yetenekli öğrencilere yeteneklerini geliştirmek üzere etkinlik ve proje tabanlı destek eğitim hizmeti sunan kurumlardır.  Bilim sanat merkezleri, özel yetenekli öğrencilere kendi potansiyellerini anlamaları, kendilerine ve topluma katkıda bulunabilmeleri için okullarda verilen eğitimi zenginleştiren ve farklılaştıran programları bünyesine alan kurumlardır.  Bu durumda özel yetenekli birey nedir sorusuna da açıklık getirmek isterim.  ÖZEL YETENEKLİ BİREY Yaşıtlarına göre daha hızlı öğrenen; yaratıcılık, sanat, liderliğe ilişkin kapasitede önde olan, öze

BİZİM ÇOCUK OKUMUYOR :(

  Daha dün birinci sınıftık. Okumayı sökecek mi? Akıcı okuyacak mı? Öyle miydi, böyle miydi?  Derken 2. sınıf okuma öğrenildi ama nasıl hızlanacak? Okuduklarını nasıl daha iyi anlayacak?  Hooop geldi çattı üçüncü sınıf. Ama bir sorun var. Bizim çocuk okumuyor. Öğretmen sorup takip etmeden, anne baba başında beklemeden okumuyor. Yok yok olmayacak bu çocuk sözlerini duyar gibiyim. İlkokulun en önemli tarafı çocuğunuzun ne kadar bilgi ile doldurulduğu değil, ona hayatı boyunca rehberlik edecek doğru alışkanlıkları edindirmek için kritik bir dönem olmasıdır. Bu alışkanlıkların en önemlisi de okuma alışkanlığıdır. Fakat okullar ve biz öğretmenler bazen bilerek bazen de sistemin bir devamı olarak bu alışkanlığı yanlış uygulamalar yüzünden hiç yerleştirmeden kaybettirebiliyoruz.  Peki neyi yanlış yapıyoruz da bu ülkenin büyük bölümü yılda bir kitap bile okumuyor. Yıllarca okullarda eğitimini almasına rağmen kitap sözcüğünü duyduğunda yüzünü ekşitiyor. Ama aynı kitabın dizisi çıkınca ağzı açık